Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4372 | 34,4992 | |
EURO | 36,3826 | 36,4482 | |
TEMBELLİK
Tembellik: Tembel olma, tembelce davranma, çalışmayı, iş görmeyi sevmeme, çaba göstermekten, sıkıntıya katlanmaktan kaçma ve vücuttaki her hangi bir organın tıbbi fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık göstermesi manaları için kullanılır.
Tembel kelimesi farsça bir kelimedir. Tembel kelimesinin Arapça karşılığı “Kesel”dir. Tembellik manasına olan “Kesel” önemli olan konularda ilgisiz ve lakayt davranmak demektir. Bundan dolayı tembellik kınanmış ve hoş karşılanmamıştır.
Şeytanın en çok sevdiği kişi hiçbir şey yapmadan miskin miskin oturan kişidir. Tembellik yüzünden düştüğümüz zilletten kurtulmanın vakti gelmedi mi? Ferdi, aileyi, toplumu ve ümmeti sefalete sürükleyen zihinsel ve bedensel tembelliklerimizden tez elden kurtulmak zorundayız. Tembellik zihni ve bedeni ağır bir hastalıktır. Bütün hastalıkların tedavisi olduğu gibi tembelliğin de tedavisi vardır. ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK, ÇALIŞMAK.
Peygamber efendimiz (sav)’e ashabı biat ederken, tembellik yapmayacaklarına dair da söz veriyorlardı. Peygamber efendimiz (sav) “Ümmetimden en çok korktuğum şeylerden birisi tembelliktir” “Yarıncılar helak oldu” diye buyurmuşlardır.
Tembellik kitabı baştan sona bir kelime ile doludur. YARIN, YARIN, YARIN. Bugün git yarın gel. Deha; Allah vergisi akıl ve zekânın çalıştırılması sonucu ortaya çıkar. Akıl almaz bir gayrete sahip olmayan bir dehaya rastlayamazsınız. Normal zekâlı bir insanın gayretli ve düzenli çalışması sonucu, deha seviyesindeki zekâlılardan çok çok ilerde olduğunu görürüz. Nice zeki ama tembel insanların, hele hele zekâsına güvenerek tembellik yapanların hep sersefil olduğunu görürüz.
Ali fuat BAŞGİL’ın Gençlerle baş başa adlı eserinde çalışma prensipleri olarak yer alan, tembellikten kurtulmanın yollarına bir göz atalım.
Peygamberimiz ümmeti için korktuğu tembelliğin akıl almaz dehlizlerinde kitleler halinde yürüdüğümüz için, onulmaz zilletlere, küfür ve nifakın her şeyimize; vatanımıza, imanımıza, ahlakımıza, namusumuza tasallutuna duçar olmuşuz. Geçmişle övünmeyi bırakıp bu fesadı, bu talanı durduracak bir çalışma temposuna girmemiz gerekiyor. Çok yemeye, çok uyumaya, çok konuşmaya, lükse, zevke, gösterişe, sefahate veda edip fert fert tembellik sefaletinden kurtulmalıyız. Bu kurtuluş aynı zamanda mutluluğa erişimiz olacaktır.
Elest bezminde başlayıp, Dünyada devam eden, ahırette neticelenecek bir uzun koşudayız. Yüz metrelik koşuculara bu alan da yer yok. Bu uzun koşuda en ufak bir duraksama, yarışı boşa çıkarır, dünya ve ahıret saadetini yok eder. HA GAYRET, HA GAYRET, HA GAYRET.
Allah’ım bize ne vereceksen hayırlısından ver. Bir ekmek de olsa hayırlısını ihsan eyle Allah’ım.